Dev asteroidin Ay’a çarpma ihtimali giderek artıyor

2032 Yılında Ay’a Çarpma Olasılığı Artan 2024 YR4 Asteroidi

2032 yılında Ay’a çarpma olasılığı artan 2024 YR4 asteroidi, bilim dünyasında büyük ilgi uyandırıyor. Önceden Dünya için potansiyel bir tehdit olarak görülen bu dev kaya parçası, artık Ay’a yönelik bir risk olarak kabul ediliyor.

Geçtiğimiz aylarda Dünya’ya çarpma ihtimaliyle endişe veren 2024 YR4 asteroidi, son gözlemlerle rotasını Ay’a çevirmiş durumda. NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu’ndan (JWST) elde edilen en güncel verilere göre, bu “şehir katili” büyüklüğündeki gök cisminin 2032’de Ay’a çarpma olasılığı %3,8’den %4,3’e yükselmiştir. Yaklaşık 53 ila 67 metre çapında, yani 10 katlı bir binaya denk gelen bu asteroit, başlangıçta %3,1’e varan bir Dünya tehdidi olasılığı taşıyordu. Ancak detaylı hesaplamalar sonucunda Dünya için bu risk neredeyse sıfıra indirilmiştir.

Chip’in bildirdiğine göre; James Webb Uzay Teleskobu’nun Mayıs 2025’te gerçekleştirdiği hassas gözlemler, asteroidin yörüngesindeki belirsizliği %20 oranında azaltmış ve Ay ile çarpışma olasılığını daha net bir şekilde ortaya koymuştur. Bilim insanları, 2024 YR4’ün Ay’a çarpması durumunda dahi Ay’ın yörüngesinde veya Dünya için bir tehdit oluşturmayacağını belirtmektedir. Aksine, bu tür bir etkinin gerçekleşmesi, Ay yüzeyinde yeni bir krater oluşumu gibi olayları gözlemleme ve gezegen savunma stratejilerini geliştirme açısından önemli bir bilimsel fırsat sunacaktır.

Asteroidlere Karşı Alınabilecek Önlemler

Şu an Dünya’dan uzak bir konumda olan 2024 YR4, 2028’de tekrar gözlem alanımıza girecek ve bilim insanları bu dönemde daha fazla veri toplamayı planlamaktadır. Bu asteroit, erken tespit ve izleme sistemlerinin etkinliğini test etmek için de önemli bir örnek oluşturmaktadır. Bilim insanları, potansiyel gelecekteki asteroid tehditlerine karşı hazırlıklı olmak amacıyla bu tür gök cisimlerinin yörüngesini ve özelliklerini yakından takip etmeye devam edeceklerdir.

Yine de genel olarak, insanlık olarak, uzaya kırmızı spor arabalar gönderme gibi gösterişli eylemler yerine, gezegene yaklaşan tehlikeli asteroidlere karşı etkili bir şekilde müdahale edebilecek teknolojilere odaklanılmasını ummaktayız. Elon Musk gibi uzay teknolojilerine yatırım yapan iş insanları ve NASA gibi kurumlar, bu tür potansiyel tehlikelerle başa çıkmak için gereken teknolojilere yoğunlaşmalıdır. Bu önlemler alındığı takdirde, gelecekte yaşanabilecek olası tehlikeler minimize edilebilir.

Related Posts

Nvidia CEO’sundan Çinli yapay zeka modellerine övgü

ABD’li çip üreticisi Nvidia’nın Genel Müdürü Jensen Huang Çinli Deepseek, Alibaba ve Tencent şirketlerinin yapay zekâ modellerini “birinci sınıf” olarak nitelendirirken, yapay zekânın tedarik zincirlerinde devrim yaptığını söyledi.

Sırrınızla birlikte kaybolacak: Tek tuşla kendini imha eden cihaz tanıtıldı

Veri güvenliği için teknoloji şirketi Teamgroup tarafından önemli bir adım atıldı. Teknoloji devi kendi kendini imha eden yeni nesil SSD’leri resmen tanıttı. Bu özellik sayesinde tek tuşla tüm veriler anında yok edilecek.

Yapay şimşekle gübre üretildi: Bilim dünyasını sarsan buluş

Sydney Üniversitesi’nden Kimya ve Biyomoleküler Mühendislik Bölümü’nden Profesör PJ Cullen liderliğindeki ekip, havadaki azotu elektrikle uyararak doğrudan gaz formunda yeşil amonyak elde etti. Ekip, bu yöntemde plazma teknolojisi ve zar bazlı …

Sıfır otomobillerde yeni fiyat dönemi başladı

Döviz kurundaki dalgalanma ve yükselen maliyetler, otomobil fiyatlarını yeniden şekillendirdi. Distribütörler, Temmuz 2025 itibarıyla güncellenen fiyat listelerini yayımladı.

10.500 yıl önce yaşamış kadının yüzü yeniden canlandırıldı: Avrupalılar daha koyu tenliymiş

Belçika’da bundan tam 10.500 yıl önce yaşamış bir kadının yüzü yeniden canlandırıldı. Ortaya çıkan sonuca baktığımızda, tarih öncesi yaşayan Avrupalıların görünüşüne dair birçok bilgi içeriyor. Genetik ve arkeolojik veriler, o dönem insanlarının tek tip bir görünüme sahip olmadığını, farklı ten renklerinin Taş Devri’ne kadar uzandığını gösteriyor.

Kahve içmek yaşlanmayı yavaşlatıyor mu?

Uzmanların yeni araştırmasına göre dünyanın en sevilen uyarıcısı, sadece zinde tutmakla kalmıyor, içerisindeki kafein ile hücre seviyesinde yaşlanmayı yavaşlatıyor.